Türk Silahlı Kuvetlerinde Disiplin Suç ve Cezaları ve Yargı Denetimi Doktora Tez Taslağı Avukatlık Bürosu
Avrupa Konseyinin amaçları arasında yer alan en önemli ilke; insan haklarının ve temel özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesi olup, bu amaçla hak ve özgürlüklerin en etkin bir şekilde korunması amacı ile bir sözleşme hazırlanmasına başlanmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ortaya çıkmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine taraf olabilmek için aynı zamanda Avrupa Konseyi üyesi olma koşulu getirtilmiş, Avrupa Konseyine üye olabilmek için ise insan haklarını korumanın alt yapısına sahip olma koşulu aranmıştır. Yine sözleşmeyi ciddi olarak ihlal eden üye devletlerin Avrupa Konseyinden çıkarılma koşulları da hüküm altına alınmıştır. Hazırlanan sözleşme 4 Kasım 1950 tarihinde Roma’da imzaya açılmış ve 3 Eylül 1953 tarihinde yürürlüğe girmiştir[451]. Sözleşme’yi hazırlayanlar, 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Bildirisini başlangıç noktası alarak, insan haklarını ve temel özgürlükleri korumak ve daha ileriye götürmek suretiyle, Avrupa Konseyinin amaçlarının gerçekleştirilmesini istemişlerdir.
Maddesine göre, memurlar, eşleri, reşit olmayan çocuklarının sürekli mostbet giriş getiren faaliyetlerini, 15 gün içinde kurumlarına yazılı olarak bildirmek zorundadırlar[183]. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi, kınama cezasının uygulanmasını gerektirir. “Meslek kuruluşlarına, MSB’lığınca yayımlanan listede adı bulunmayan derneklere veya spor kulüplerinin faal üyeliklerine girenler 10 günden 2 aya kadar oda veya göz hapsi cezası ile cezalandırılırlar” (477 SK m.60). Fıkrasının ilk cümlesi incelendiğinde, suçun oluşması için seçenekli birden fazla hareketten herhangi birinin yapılmasının gerektiği görülmektedir. Buna suçun oluşması için; resmi üniforma ile “genelevlere girmek”, “meyhanelere girmek”, “kumarhanelere girmek”, “barlara girmek”, “girilmesi garnizon komutanlığınca yasak edilen başka yerlere girmek” hareketlerinden birinin yapılması gerekmektedir. Bu maddeyle korunmak istenen kamu yararı, askerlik mesleğinin saygınlığı olduğundan bu suçların işlenebilmesi için, failin üniforma giymiş olması gerekmektedir[156]. Maddesinde nöbetçilerin nöbet yerinde nasıl ve ne şekilde hareket edecekleri gösterilmiştir. Maddede de her nöbet yeri için nöbetin cinsine göre bir talimat yapılacağı belirtilmiştir.
[249] Madde 183 – Cezayı veren disiplin amirleri zaruret halinde cezanın sonraya bırakılmasını veya fasıla ile infazını emredebilir. “Müsaade olunmamış ceza vermekten” ise; Üstün cins ve miktar itibariyle kanunen selahiyetinde olmayan cezayı kasten vermiş olmasının anlaşılması gerekir[821]. Askeri Yargıtay bu suçun oluşması için “özel kast” aramaktadır[822]. Yasaların yanlış yorumlanması, yada kast olmaksızın yapılan hatalı uygulamalar sonucu bu suç oluşmayacaktır. Bu açıklamalar çerçevesinde, idari itiraz durumunda, itirazı inceleyen makam ilk cezayı kaldırma yetkisine sahipse, ilk cezayı verenin denetimi ve baskısı adlında değilse, yapılan idari başvuru yolunun etkili bir başvuru yolu olduğu kabul edilmelidir. Hüsnü Yavuz/Türkiye kararında AİHM yukarıdaki gerekçeler ile AYİM’deki yargılamanın ve AYİM’in başvuranların istemleri hakkında verdiği kararın tarafsızlığını kuşkulu hale koyacak hiçbir durumun tespit edilmediği sonucuna varmıştır. Maddesi, genel bir bir ayrımcılık yasağı koymamakta, yalnızca Sözleşme’deki hak ve özgürlüklerin kullanılması bakımından ayrımcılık yasağını güvenceye almaktadır.
Mahkeme, bu kararıyla, özel görev ve sorumluluklar gerektiren askeri konularda 10. Maddenin ikinci paragrafında öngörülen takdir sahasının, devletlerin lehine yorumlanması gerektiğini belirtmiştir. Böylece, davacı askerlerin düşünceyi açıklama özgürlüklerinden yoksun bırakılması gibi bir sorun bulunmadığı, verilen cezanın sadece askerlere tanınan özgürlüğün kötüye kullanılması sonucunda meydana geldiği ve bunun da 10.maddenin ihlali anlamına gelmediği sonucuna varmıştır[637]. AİHM, Glassenapp ve Kossiek davaları gibi birçok uyuşmazlıkta, ilgililerin siyasi görüşleri nedeniyle devlet memurluğuna alınmamalarının veya çıkarılmalarının maddeyi ihlal etmediğine karar vermiştir. Buna karşılık Vogt kararında, Alman Komünist Partisinin aktif üyesi olan İngilizce öğretmeni memurun, fikri faaliyet nedeniyle memuriyetten ihracını 10. Maddesinde düzenlenen düşünceyi açıklama ve yayma (dolayısıyla haber veya fikir alma) hürriyeti, askerlik hizmetlerinin gereklerine uygun olarak 477 Sayılı Kanunun 61. Maddesinde düzenlenen disiplin suçuyla, askeri öğrenci, erbaş ve erler bakımından sınırlandırılmış, bu maddede, okunması veya bulundurulması Genelkurmay Başkanlığı tarafından yasak edilen kitap, dergi ve her türlü yazıların okunması veya bulundurulması cezai müeyyideye bağlanmıştır. Bu sınırlamanın fiilen gerçekleştirilmesi veya sınırlamanın denetlenmesi açısından idarenin bir takım tedbirler alması mümkündür.
- Cinsel taciz suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Cinsel taciz” başlıklı 105.
- Yukarıda açıklandığı üzere Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin de oyçokluğuyla benimsediği görüş olan oda hapsi disiplin cezası ile ilgili normlar çatışmasının Anayasa – Sözleşme çatışması olduğu kabul edildiğinde, 5170 sayılı Kanunla Anayasanın 90.
- Maddelerinde müracaat ve şikâyet hakkının kullanılma usulüne sınırlama getirilmiştir.
Temel hedef, hukuk fakültesi öğrencilerine hukuk kavramını toplumsal bağlamı içinde değerlendirebilecek temel sosyoloji bilgisini kazandırmaktır. Öğrenciler, alanda daha sonra yapacakları çalışmalara hazırlık mahiyetinde temel sosyolojik kavramlar ve araştırma yöntemleri ile tanıştırılacaktır. Umumi hukuk tarihi dersinde milli hukukun dışına çıkılarak esas itibarıyla günümüzdeki hukuk kurallarını ve müesseselerini daha iyi anlayabilmek, hukuk kurallarının tarihi gelişimini inceleyerek öğrencilerde eleştiri bilincini geliştirmek, bu çerçevede öğrencilerin edindikleri bilgilerin esaslı ve kalıcı olmasını sağlamak amaçlanmaktadır. Bu dersin sonunda hukuki kavram ve kurumların nasıl geliştiği, hangi sosyal, ekonomik ve siyasi ihtiyaçlarla değiştiği izlenebilecek, toplum bünyesinde hâkim olan hukuki kuralların ve müesseselerin zamanın ihtiyaçlarına uygun olup olmadığı değerlendirilebilecektir. Ders kapsamında hukukun “sosyal olgu” kimliğiyle incelenmesi esas alınmaktadır. Bu incelemenin özünü, hukuk sistemindeki kural içeriklerinin öğrenilmesini ifade eden klasik bakışın ötesine geçilerek, kurallar sistemi dışından hukuka bakılmasını sağlayan sosyolojik yaklaşım oluşturmaktadır. Hukukun sosyolojik kökeni, etkinliği, işlevi ve tarihsel evrimi gibi sorunlar temel alınarak, Montesquieu, Durkheim, Marx, Max Weber, Gurvitch gibi kurucu isimlerin hukuka ilişkin görüşleri incelenir ve farklı yaklaşımların varlığı saptanır. Gazeteci, kendisinde ve yakınlarında bulunan hisse senedi ve benzeri mali araçlar konusunda, yayın organındaki sorumluları bu menkul kıymet sahipliği hakkında doğru bilgilendirmediği sürece yayın yapmamalıdır. SUNUŞHerkes, bilgi edinme ve haber alma, özgür düşünce, ifade ve serbest eleştiri hakkına sahiptir. Düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanılmasının başlıca yolu olan basın ve yayın özgürlüğü temel insan haklarındandır. Bu hakların demokratik hukuk devletinde anayasal güvence altında olması esastır.Gazetecinin hakları, halkın haber alma hakkının ve ifade özgürlüğünün, meslek ilkeleri ise dürüst ve doğru iletişimin temelini oluşturur.
2011 yılının Haziran ayında çiftin ilişkisi kötüleşmeye başlamış, başvurucu kalıcı olarak İspanya’da yaşamaya karar vermiş, bu kapsamda Madrid mahkemesine eşiyle müşterek çocuklarının velayetini almak için tedbir kararı verilmesi ve boşanmak için gerekli işlemlerin yapılması için başvuruda bulunmuştur. Bu yazımızda; retweetin kapsam ve anlamına değinilerek, içeriği itibariyle suç olan bir tweetin retweet edilmesinin, ceza sorumluluğu bakımından değerlendirilmesi yapılacaktır. Bu yazımızda ise, güncel iki olay üzerinden olası kast bilinçli taksir değerlendirmesi yapılacaktır. 2023 Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken sıklıkla değişen Ülke gündemimizde; bu kez, belediye başkanının aynı zamanda Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atanmasının mümkün olup olmadığı tartışılmaktadır. 15 Temmuz 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7456 sayılı Kanunun 15. Maddesiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a toplam sekiz fıkradan ibaret Geçici 10. Bu yazımızda; ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan hallerden birisi olan gönüllü vazgeçmenin kapsam ve anlamına kısaca değinilerek, hangi hallerde gönüllü vazgeçmenin uygulanabileceği örnek olaylar ve doktrin ile Yargıtay kararları kapsamında incelenecektir. Yargı Paketi olarak da adlandırılan, Yargı Hizmetlerinin Etkinliğinin Artırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Taslağının 32. Maddesiyle, CMK m.231 içerisinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) ile ilgili yapılması öngörülen düzenleme incelenecektir. B) 13 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (f) ve (k) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bir kaçmaya kalkışmayı doğru olarak haber alıp da kaçmanın önü alınabilecek bir zamanda bunu amirine haber vermeyenler kaçma olmuş ise 7 günden 2 aya kadar oda hapsi cezası ile cezalandırılırlar” (477 SK m.51). Kısa süreli kaçma suçunun oluşabilmesi için failin kıtasından veya görev yerinden kaçma süresinin bir günden az olmaması şarttır. Bir başka deyişle suçun oluşabilmesi için ön şart; 24 saatlik gün unsurunun gerçekleşmiş olmasıdır. Kıtadan veya görev yerinden izinsiz uzaklaşılmasından itibaren 24 saat içinde yakalanan[122] veya kendiliğinden dönen faillerin fiilleri bu suçu oluşturmamaktadır. Acaba, hizmetle ilgili emirler, kanunlara ve diğer hukuk kurallarına aykırı biçimde verilirse, ast yine bu emri yerine getirme mecburiyetinden kurtulur mu? Maddesine göre, “Emirlerin hizmete müteallik olması ve kanun ve nizamları ihlal etmemesi şarttır. Maddesinin (b) fıkrası kapsamına giren haller haricinde ast aldığı emri kanun ve nizama uygun bulmasa bile emri yapar ve ondan sonra şikâyet eder”[105]. “Kast veya ihmal ile hizmete ait emri tam yapmamak, değiştirmek veya sınırını aşmak suretiyle itaatsizlik edenlere 10 günden 2 aya kadar oda veya göz hapsi cezası verilir” (477 SK m.48).
Maddesinde öngörülen yaşama hakkının çiğnenmesi niteliğinde değildir. Dış güvenlik, başka devlet ve kuruluşların emir ve gözetim altında olmama, yabancı devletlerin saldırı ve saldırı tehlikesinden uzak bulunma ve bunlara karşı koyma demektir. Bu hizmetten, devletin iç güvenliğinin ve ülkenin bütünlüğünün korunmasında yararlanılır. Savunma hizmeti ve bunun silahlı örgütü olan ordular sâdece savaşta değil, barış zamanında da hazır ve nâzır olmak durumundadırlar. Devletlerin dış güvenliğini sağlamak ve kendini korumak gerektiğinde de iç güvenliğini korumak için sürekli ve düzenli bir savunma hizmetine ve bunun silahlı örgütü olan ordulara ihtiyacı vardır.[494] Bundan dolayı millî güvenlik kavramı ve savunma hizmeti silahlı kuvvetlerle doğrudan ilgilidir. Millî güvenlik fonksiyonu büyük çapta silahlı kuvvetlerle yerine getirilir. Disiplin hukukunun sözleşmenin uygulama alanı içinde bulunduğu ve Mahkeme kararlarına konu olabildiği kabul edildiğinde bu kez hangi hak ve özgürlüklerle çatışabileceği sorunu ortaya çıkmaktadır. Kanaatimizce çatışma tespit ettiğimiz konular sözleşmede düzenlenen haklar esas alınarak incelenecektir. Disiplin soruşturmasının yürütülmesi sürecinde gizlilik asıldır[348]. Gizlilik hem idari sırların korunması, hem de delillerin karartılmasını önlemeye yardımcı olur[349]. Gizlilik ilkesi üçüncü kişiler için geçerli olup, soruşturulan memur için geçerli değildir[350]. Çünkü gizlilik, öncelikle soruşturulan kişinin haklarını korumak için vardır.